Geçen yılbaşında yazdıklarıma göz attım. Ne demişim?
• Dünya tek kutuptan çift kutuba geçiyor. Çin başaktör oluyor.
• Çin emtia ve hammaddelere el koyuyor. Dünyayı sıkıştıracak.
• 2025’e kadar dolar gücünü kaybedecek.
• Yenilenebilir enerjiye çılgınca bir geçiş var. Güneş paneli işinin %95’i Çin’in elinde. Biz yokuz.
• Demir çelikte rakiplerimiz çoğalıyor. Ülkeler kendi pazarını daha fazla koruyacak.
• Bizde kıt olan enerji pahalanıyor.
• 2023’te söylenenin aksine enflasyon sorununu dünya ve Türkiye çözemeyecek.
• Türkiye evrensel iktisadi öğreti ve uygulamalarının dışında. Bence kim iktidara gelirse gelsin 2023 yılının ikinci yarısında bir düzeltme programı uygulamak zorunda kalacak. Bu programı uygulayabilmek için 100 milyar dolar civarında bir paranın swap veya Rusya- Katar gibi ülkelerden temini mümkün değil.
Özetle, 2022 yılı kötü bir yıldı. Ancak 2023 yılı daha kötü bir yıl olmaya aday. Umalım bu doğru çıkmaz.
12 ay önce 2022 sonunda 2023 için söylediklerim bunlar.
Ne değişti?
2024 yılı başında farklı bir durum yok. Ham çelik üretim kapasitemizin takriben %60’ını kullanabiliyoruz. Mal ihraç ettiğimiz ülkelerin büyük kısmı pazarlarını koruma altına aldılar. Bir kısmı da kendi üretimlerinden ihtiyaçlarını karşılamaya başladılar.
Çin baş aktör. Çok mal sattığımız İran’dan, Mısır’dan bile mal almaya başladık. İhracat düştü. Kişi başına G.Kore 1076 kg, Tayvan 886 kg çelik kullanırken, dünyanın en büyük depremlerinden birini yaşayan Türkiye’de kişi başına çelik tüketimi 395 kg. Alım gücü azaldı ama enerji fiyatlarındaki artış rakiplerimizden daha fazla oldu.
İhracatta %40 düşüş var. İthalatta %80 artış var. Avrupa ve Amerika kendi pazarlarını koruyor.
Ara ürün üretemiyoruz. Çelikte ana girdi cevher, kömür, hurda, enerjinin çok büyük kısmı ithal.
2024’te bu tabloda ne değişir? Hele bizdeki vizyonla
10 yıl önce 2023 vizyonumuz neydi? 500 milyar dolar ihracatın 55 milyarı demir çelikten gelecekti. 110 milyon ton çelik ihraç edecektik. Ettik mi? Velev ki ettik. %85’i ithalata bağlı bir sektörde gerçekte ülkenin kazancı, bu yatırıma değer miydi? Vizyon gerçekçi miydi ve bu mu olmalıydı? 2024’te gerçek ekonomistlerin kolları sıvaması, plan yapmaya başlaması lazım. 2023 vizyonu gibi olmayan gerçekçi bir vizyon lazım. Yoksa gelecek yıl da yine ahlı vahlı, bol bahaneli, ümit dolu yazılar yazılmaya devam eder gider.