Limak Çimento ve Fransa merkezli Air Liquide, Türkiye’de çimento sektöründe karbon sıfır üretime geçilmesi için yeşil hidrojen ekosisteminin geliştirilmesi amacıyla stratejik ortaklık kurdu. Hidrojen karışımlı ilk yakıt beslemesi, şirketin Ankara’daki çimento fabrikasında başarıyla gerçekleştirildi.
Türkiye çimento pazarının önde gelen şirketlerinden Limak Çimento, karbonsuzlaştırma yol haritası hedefleri kapsamında da Türk sanayisine öncülük edecek çalışmalar sürdürüyor. Düşük karbonlu yakıt ve yenilenebilir enerji kullanımına yönelik yatırım ve Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren şirket, endüstri ve sağlık sektörüne yönelik gazlar, teknolojiler ve hizmetler alanında dünya liderlerinden olan ve şu an 72 ülkede faaliyet gösteren Air Liquide ile hidrojen teknolojileri alanında stratejik iş birliğine gitti.
Yapılan açıklamaya göre şirketin, Polatlı Anka fabrikasında gerçekleştirilen test fazında, hidrojen karışımlı yakıt çimento döner fırınında başarıyla test edildi. Türkiye çimento sektöründe ilklerden biri olan projede, test yakıtı olarak Air Liquide tarafından sağlanan ve gelecekte yeşil hidrojene dönüştürülebilecek ’gri hidrojen’ kullanıldı. Bu sayede Türkiye’de ilk kez hidrojen karışımlı yüzde 50 iklim-nötr bir yakıt karışımı test edildi. Uygulama aynı zamanda çimento döner fırın ana brülörü yerine giriş yanma odasına hidrojen içerikli karbon nötr yakıt beslemesi yönü ile de dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor.
Başarı ile gerçekleştirilen denemenin ardından düzenlenen etkinlikte projenin katkılarına ve şirketin hedeflerine değinen Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim şunları söyledi: “Bu yatırımın amacı, çimento fırınlarımızda hidrojenin güvenli ve etkin kullanım teknolojilerini deneyimlemek ve alternatif yakıt ikame oranını artırmak. Toplamda 7 entegre çimento fabrikamızdaki fırınları 2030 ila 2035 yılları arasında net sıfır yakıt karışımı ile çalıştırmayı hedefliyoruz. Bu denemenin, Türkiye çimento sektöründe ilk olması bakımından büyük önem taşıdığına ve ortaya çıkan olumlu sonuçlarının ülkemizde hidrojen ekosisteminin hızla gelişimine katkı sağlayacağına inanıyorum. Çünkü başarılı bir yeşil hidrojen ekosisteminde, üretim teknolojisi kadar arz-talep döngüsü ve ölçeği de mühim. Hidrojen teknolojilerine dair proje çalışmalarımız yeni fazlar ile devam edecek” dedi.