Küresel hurda piyasası 2025'e karışık dinamiklerle başladı. ABD ve Avrupa'da fiyatlar sınırlı arz ve güçlü talep nedeniyle kademeli olarak yükselirken, Çin'de çelik endüstrisindeki zayıf aktivite nedeniyle düşüşte. Hurdanın önemli ithalatçılarından biri olan Türkiye de bir oynaklık dönemi yaşıyor, ancak Şubat ayında piyasa toparlanma belirtileri göstermeye başladı.

2025'in başından bu yana, Türkiye'deki hurda fiyatları (HMS 1/2 80:20) % 1,7 artarak 355$/t'ye (10 Şubat itibarıyla) yükseldi. Aynı zamanda, artış Şubat ayında gerçekleşirken, Ocak ayında teklifler 334-379$/t arasında değişiyordu.

Ocak ve Şubat başında, Türk demir hurda piyasası bir dizi küresel ve yerel faktör nedeniyle oldukça dalgalıydı. Yılın başlangıcı, zayıf çelik satışları ve Türk çelik üreticilerinin hammadde tedarikçilerine yönelik agresif baskısı nedeniyle fiyatlarda düşüşle işaretlendi. Düşüş ayrıca daha ucuz Asya levhaları ve daha düşük inşaat demiri fiyatları tarafından yönlendirildi.

Aynı zamanda, euronun güçlenmesi Avrupa hurda fiyatlarının daha da düşmesine karşı ek bir bariyer oluşturdu. Ocak ayının ikinci yarısında, Avrupa ve ABD'deki hava koşullarının hurda arzını azaltması ve ABD'deki yüksek yerel hurda fiyatları sonucunda fiyatlarda kademeli bir toparlanma başladı.

Şubat, daha yüksek seviyelerde bir dizi anlaşmanın yapılmasıyla piyasanın daha da güçlenmesiyle işaretlendi. ABD ve Baltık ülkeleri, iç fiyatlarda daha fazla büyüme bekleyerek fiyat hedeflerini yükselttiler. Türk çelik fabrikaları, çelik satışlarındaki düşüşe rağmen, mevcut hurda hacimlerindeki azalma ve daha fazla fiyat artışı korkusu nedeniyle daha yüksek fiyatları kabul etmek zorunda kaldılar.

İleride, piyasanın birkaç temel faktörden etkilenmeye devam etmesi bekleniyor: Türk merkez bankasının çelik üreticilerine kredi verme politikası, EUR/USD döviz kuru dalgalanmaları ve çelik piyasalarındaki durum. Ek belirsizlik, özellikle küresel tedarik zincirlerini etkileyebilecek tarife kısıtlamalarının sıkılaştırılması olmak üzere ABD ticaret politikası tarafından yaratılıyor.

Mevcut eğilimler göz önüne alındığında, hurda fiyatlarının kısa vadede 350-360 dolar/ton aralığında kalması muhtemeldir, ancak bundan sonraki gelişmeler çelik satışlarındaki dinamiklere ve büyük hammadde ihracatçılarının faaliyetlerine bağlı olacaktır.

Avrupa pazarında da fiyatlarda artış görüldü. Özellikle Almanya'da 10 Şubat 2025 itibarıyla hurda teklifleri (E3, fabrika çıkışı) 302,5 €/t olup Aralık 2024 sonuna kıyasla %1,7 artış gösterdi ve İtalya'da (E8, fabrika çıkışı) 345 €/t (+%2,2) oldu.

Avrupa demir hurdası piyasası 2025'in başından beri nispeten istikrarlıydı, ancak Ocak ayının ikinci yarısında fiyatlarda kademeli bir artış oldu. Fransa, Belçika ve Lüksemburg'da, bazı nadir kaliteler 5-10 €/t artmasına rağmen, fiyatlar neredeyse değişmeden kaldı. Bu arada, Almanya ve Avusturya'da, düşük iç talep ve sınırlı ihracat nedeniyle fiyatlar Aralık seviyesinde kaldı.

Pazar dinamiklerinin arkasındaki temel faktör İtalya'daki hurda kıtlığıydı. Endüstriyel sektördeki üretimin azalması nedeniyle düşük toplama seviyeleri, yerel çelik fabrikalarını iç pazarın dışında hammadde aramaya zorladı ve bu da yüksek kaliteli sınıfların fiyatlarını 370 €/t'ye çıkardı. Fransa ve Almanya'dan yapılan ithalat da değer olarak artış gördü ve bölgedeki hurda kıtlığının genel eğilimini doğruladı.

Piyasa ayrıca çelik şirketlerinin üretim ayarlamalarından da etkilendi. Almanya ve Fransa'da bir dizi tesis üretimi azalttı ve bu da hurda talebini sınırladı. Aynı zamanda İtalya'nın tam tersi bir etkisi oldu: Şubat ayındaki siparişlerdeki artış çelik fabrikalarını alımları artırmaya zorladı ve bu da fiyatlarda daha fazla artışa yol açtı.

Piyasa beklentileri Şubat ve Mart aylarında hurda fiyatlarında muhtemel bir artışa işaret ediyor. Kış toplamalarının azalması ve sınırlı ithalat, özellikle Güney Avrupa'da bir kıtlığa yol açabilir. Aynı zamanda, Türkiye'den gelen talep iyileşebilir ve bu da fiyatları daha da destekleyebilir. Bu nedenle Avrupalı ??üreticiler ya hammadde maliyetlerinin yeni gerçeklerini kabul etmek ya da karlılığı sürdürmek için üretimi kısmak zorunda kalacaklar.

ABD'de hurda fiyatları yılbaşından bu yana %4,3 artarak 330,5 dolar/tona (ABD Doğu Yakası FOB) yükseldi; asıl artış Ocak ayı başında yaşandı.

Piyasayı etkileyen başlıca faktörler olumsuz hava koşulları, lojistik kesintileri ve küresel talepteki değişikliklerdi. Beş eyaletteki yoğun kar yağışı hurda tedarikini ve taşımacılığını aksattı, olası bir liman işçisi grevi ise arz konusunda daha fazla belirsizlik yarattı. Zayıf ihracat talebine rağmen, çelik fabrikalarının faaliyeti sayesinde iç piyasa dayanıklı olduğunu kanıtladı ve bu fabrikalar Ocak ayının başında beklenmedik şekilde daha güçlü taleple alımlarını artırdı. Bu, iç fiyatlarda ton başına 10-20 dolar artışa yol açtı.

Şubat ayında hurda fiyatları yükselmeye devam etti. Kış donları nedeniyle sınırlı arz, fabrikalardaki düşük stoklar ve yükselen çelik fiyatları piyasanın toparlanmasına katkıda bulundu. ABD'nin Kanada ve Meksika'dan yapılan çelik ithalatına gümrük vergisi koyması da piyasayı etkileyerek ABD fabrikalarını yerel hammadde kaynaklarına odaklanmaya zorladı. Bazı piyasa katılımcıları hurda kategorisine bağlı olarak 30-50$/t ve bazı durumlarda 60$/t'a kadar fiyat artışı öngördü.

Piyasanın önümüzdeki haftalarda yükseliş eğilimini sürdürmesi bekleniyor. Sınırlı arz, çelik fiyatlarında olası bir düzeltme ve yeni tarifeler daha fazla büyümeyi destekleyebilir. Aynı zamanda, özellikle satın alma fiyatlarını düşürmeye çalışan Türkiye olmak üzere uluslararası alıcıların baskısı büyüme oranını bir dereceye kadar sınırlayabilir.

Çin'in demir hurdası piyasası, küresel eğilimlerle çelişen bir şekilde Ocak-Şubat 2025'te fiyatlarda düşüş gördü. Hammadde maliyeti, çelik fabrikalarından gelen zayıf talep, yüksek stoklar ve üretim faaliyetlerinde mevsimsel düşüş nedeniyle %4,5 düşerek ton başına 325,8 dolara geriledi. Çin Yeni Yılı öncesinde çelik üreticileri geleneksel olarak alımlarını azalttı ve bu da fiyatlar üzerindeki baskıyı artırdı.

Çin'de çeliğin ana tüketicisi olmaya devam eden inşaat sektöründeki yavaşlama, piyasanın zayıflamasının arkasındaki temel faktörlerden biriydi. Hükümetin ekonomiyi canlandırma çabalarına rağmen, inşaat faaliyeti düşük kaldı ve inşaat demiri ve sıcak haddelenmiş çeliğe yönelik yerel talep dalgalıydı.