Sayan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Ayan ile gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz.

Sayan Şirketler Grubu’nu tanıyabilir miyiz? Grubunuz bünyesinde yer alan şirketlerden ve faaliyet alanlarından bizlere bahseder misiniz?

Sayan Grup, 1987 yılından beri İstanbul’da faaliyet gösteren bir aile şirketidir. Ben, ailenin üçüncü jenerasyon ortanca çocuğuyum.

1987 yılında sürekli ve istikrarlı büyüme hedefiyle başladığımız yolculuğumuzda; yaratıcı, güvenli, çevre dostu teknoloji ve uygulamaları kullanarak hem zamanın gerisinde kalmayan bir şirket profili oluşturduk hem de bunu yaparken çevreye ve insana olan duyarlılığımızı ve saygımızı koruduk.

Sayan Grup, ‘Türkiye’nin her yerine bağlanan köprü olma’ vizyonu ile varlığını geleceğe taşıyarak Türkiye’nin 81 iline ve bağlı ilçelerine hizmet vererek faaliyetlerini sürdürüyor. Sürekli ve istikrarlı büyüme hedefiyle çıktığımız yolda yaratıcı, güvenli, çevre dostu teknoloji ve uygulamaları kullanarak zamanın gerisinde kalmayan bir şirket profili oluşturduk. 1987 yılından bu yana ürünlerimizi müşterilerimize sunarak kalite ve güveni temel prensip edindik.

Sayan Grup bünyesinde yer alan Dessan Demir Çelik, Sayan Metal, Sayan Lojistik ve Sayan Investing şirketlerimiz ile başarılı çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Ana işimiz inşaat demiri ve demir tüccarlığıdır. Türkiye’nin dört bir yanına inşaat demiri satışı yapmaktayız. 2021 yılından itibaren Sayan Metal olarak yassı metal grubunda da faaliyet göstermeye başladık. Şu an için iç piyasaya levha satışımız bulunmaktadır. Ancak Metal Expo Fuarı ile birlikte, ürünlerimizi yurtdışına da taşımak ve ihracat yapmak hedeflerimiz arasındadır. Bu hedefler doğrultusunda çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz ve Metal Expo Fuarı gibi etkinlikler de bize büyük fırsatlar sunuyor.

Ürün gamınızı genişletmeyi veya başka alanlarda yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?

Evet, ürün gamımızı geliştirmeyi ve Çelik Servis Merkezi yatırımı yapmayı planlıyoruz. Metal Expo Fuarı’nda karşılaştığımız dostlarımız ve sektör büyüklerimizin de telkinleriyle yassı çelik grubunda bir yatırım yapmayı hedefliyoruz. Şu anda Dessan Demir Çelik ile inşaat demiri konusunda faaliyetlerimizi sürdürüyoruz; fakat bunlara ek olarak yassı çelik grubuna da girmeyi planlıyoruz. Fuar bitiminde şirket olarak toplantılarımızı yapacak ve en verimli şekilde yatırım sürecini hayata geçireceğiz.

Bu yeni yatırım ile birlikte, mevcut portföyümüzü genişletmeyi ve sektördeki rekabet gücümüzü artırmayı amaçlıyoruz. Yassı çelik grubuna yapacağımız yatırım, müşteri taleplerine daha iyi yanıt verebilmemizi sağlayacak ve bize yeni iş fırsatları yaratacaktır. Ayrıca, Çelik Servis Merkezi kurarak, müşterilerimize daha hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı hedefliyoruz.

Bu süreçte, tüm paydaşlarımızın desteği ve iş birliği bizim için çok önemli. Birlikte çalışarak, sektördeki konumumuzu güçlendirecek ve daha büyük başarılara imza atacağız.

Ülkemizin önde gelen inşaat demiri tedarikçilerinden birisiniz. Özellikle tonaj bakımından çok büyük miktarlarda ticaret yaptığınızı biliyoruz. Fakat son yıllarda ülkemizde inşaat demiri ticaretinde çok büyük zorluklar ortaya çıkmaya başladı. İşi en iyi bilenlerden biri olarak sizden dinlemek isteriz. İnşaat demiri piyasası ne durumda?

İnşaat demiri piyasasının mevcut durumu oldukça karmaşık ve zorlu bir süreçten geçiyor. Faiz oranlarının yüksek olması, krediye ulaşmanın güçleşmesi ve genel olarak talebin azalması, sektörde ciddi daralmalara yol açmış durumda.

Bu durum, inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaların işlerini sürdürebilmesi açısından büyük bir engel teşkil ediyor. Özellikle ihracat tarafında yaşanan zayıflamalar, iç piyasadaki talep düşüşüne ek olarak önemli bir problem oluşturuyor. İhracatın azalması, üreticilerin yurt dışı pazarlardaki pazar paylarını kaybetmelerine ve dolayısıyla gelirlerinde büyük düşüşler yaşamalarına neden oluyor. Bu durum, iç pazarda da fiyat rekabetinin artmasına ve kar marjlarının daralmasına yol açıyor.

Bizim firmamız özelinde, 2023 yılı sonuna kadar aylık yaklaşık 23-30 bin ton arası satış tonajıyla ticaret yapıyorduk. Ancak tek vade ile ödeme zorunluluğu getirilmesi gibi düzenlemeler, biz tüccarların da satış tonajlarını düşürmemize ve talebin yavaşlamasına sebep oldu. Bu tür düzenlemeler, likidite yönetimini zorlaştırıyor ve işletmelerin finansal esnekliğini kısıtlıyor.

Türkiye, inşaat demiri konusunda dünyanın en büyük ihracatçılarından biri.

Ancak üretim kapasitemizin büyük bir kısmı (%73) arka ocaklı tesislerde gerçekleştiriliyor ve bu da bizi hurda ithalatına bağımlı kılıyor. Dünya genelinde en büyük hurda ithalatçısı olmamıza rağmen, hurda fiyatları üzerinde belirleyici olamıyoruz. Bu durum, üretim maliyetlerinin yüksek olmasına ve karlılığın azalmasına neden oluyor.

Sonuç olarak, inşaat demiri sektörü şu an cazibesini kaybetmiş durumda ve her geçen yıl bu cazibe daha da azalıyor.

Sektörün sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği açısından, finansal düzenlemeler, üretim teknolojileri ve ihracat stratejilerinde köklü değişiklikler yapılması gerekiyor. Bu değişiklikler gerçekleştirilmediği sürece, sektörün karşı karşıya olduğu zorluklar devam edecek gibi görünüyor.

Siz inşaat demiri sektöründe gelecek görüyor musunuz? Buradaki etkinliğinizi devam ettirip tonajlarınızı arttıracak mısınız?

Öncelikle, inşaat demiri sektöründeki talep düşüşü ve düşük kar marjları, bu sektördeki birçok firmanın karşılaştığı yaygın sorunlar arasında yer alıyor. Artan rekabet, piyasa koşullarının belirsizliği ve tahsilat sorunları, bu sektörde faaliyet göstermeyi zorlaştırıyor. Konkordato ilan eden firmaların artışı da, sektördeki riskleri daha da belirgin hale getiriyor.

Bu koşullarda, tonaj düşürme ve daha çok yassı ürün grubuna yönelme kararı, mantıklı bir strateji olabilir. Yassı ürünlerin daha yüksek katma değer sağlaması ve farklı pazar taleplerine hitap etmesi, firmanız için daha sürdürülebilir bir büyüme fırsatı sunabilir. Ayrıca, yassı ürün grubunda faaliyet gösterirken, ürün çeşitliliği ve yenilikçi çözümler sunarak rekabet avantajı elde edebileceğimizi düşünüyoruz.

Bu konuda resmi makamlara bir şey söylemek ister misiniz? Konkordato almak kolaylaştı, bu özellikle tedarikçi ve üretici firmalar için tehlike oluşturuyor mu?

Bizim bu konuda ciddi anlamda kaygılarımız mevcut. Konkordato almak çok basit ve kolay hale geldi. Konkordato talebinde bulunan firmayı koruyucu bir kalkan olarak kullanırken tedarikçileri burada ciddi anlamda zorluklar bekliyor. Tahsilat gücü imkansız hale geliyor. Günümüz şartlarında konkordato alan yüz firmadan 95’inin art niyetli olduğunu düşünüyorum. Tabiki iyi niyetli bir şekilde konkordato alıp kendilerini koruma altına alarak faaliyetlerini gösteren firmalar da vardır.

Konkordato başvurusunda bulunan firmalara mutlaka ki koruyun gözetin hiçbir firmamız batmasın gönül ister ki. Fakat bu arada konkordato başvurusunda bulunan firmalara tedarikçilik yapan ya da üretim yapıp onlara mal veren firmaları da mağdur etmeyin.

“Metal Expo Fuarı’na ilk defa katıldık ve oldukça verimli geçti”

Son olarak Metal Expo Fuarı ile ilgili görüşlerinizi alalım. Standınıza olan ilgi nasıldı? Önümüzdeki yıllarda da yine katılacak mısınız?

Sayan Grup olarak ilk defa Metal Expo’ya katıldık. Bizim için çok ciddi anlamda verimli geçti, ufkumuzu açtı. 2025 yılı ve sonrası için Türkiye genelindeki bütün fuarlara katılma niyetindeyiz.

Buradan dostlarınıza müşterilerinize bizim aracılığımızla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Hepsine teşekkür ediyorum. Ziyaretimize gelen, arayan soran bütün eş dost ve müşterilerimize teşekkürlerimi iletiyorum.

“Yeni Yatırımlarımızla Sektördeki Rekabet Gücümüzü Arttırmayı Hedefliyoruz”

 

emin-adimlarla-buyuyen-hedeflerimizi-gerceklestiriyoruz-8823.gif (840×470)

emin-adimlarla-buyuyen-hedeflerimizi-gerceklestiriyoruz-1806.gif (840×470)

emin-adimlarla-buyuyen-hedeflerimizi-gerceklestiriyoruz-1990.gif (840×470)