2023 yılının Kasım ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %25,4 artışla 3,0 milyon ton oldu. Ocak-Kasım döneminde ise ham çelik üretimi %6,1 azalışla 30,5 milyon ton seviyesinde kaldı. Nihai mamul tüketimi Kasım ayında, 2022 yılının aynı ayına kıyasla %30,0 artışla 3,2 milyon ton, Ocak-Kasım döneminde ise %18,3 artış ile 35,1 milyon ton oldu.

DIŞ TİCARET

İhracat - İthalat 2023 yılının Kasım ayında çelik ürünleri ihracatı, 2022 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %3,0 oranında azalışla 0,8 milyon ton, değer yönünden ise %19,8 azalışla 617,9 milyon dolar oldu. Ocak-Kasım döneminde, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla ihracat, miktar itibariyle %34,4 azalışla 9,4 milyon ton, değer itibarıyla ise %43,4 azalışla 7,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 yılının Kasım ayında çelik ürünleri ithalatı, 2022 yılının aynı ayına göre, miktar yönünden %12,4 artışla 1,2 milyon ton, değer yönünden ise, %0,1 azalışla 1,0 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak-Kasım döneminde, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla ithalat, miktar itibarıyla %18,3 artışla 16,0 milyon ton, değer itibarıyla %4,9 azalışla 13,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Dış Ticaret Dengesi 2022 yılının ilk onbir ayında %91,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2023 yılının aynı döneminde %54,5 seviyesine geriledi.

DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ

Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2023 yılı Kasım ayı verilerine göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla %3,3 artışla 145,5 milyon ton, yılın ilk 11 ayında ise %0,5 artışla 1 milyar 715 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Yılın ilk 11 ayında, Çin’in ham çelik üretimi, 2022 yılının aynı dönemine kıyasla %1,5 artışla 952,1 milyon tona yükselirken, ikinci sırada yer alan Hindistan’ın ham çelik üretimi %12,1 artışla 128,1 milyon ton, Japonya’nın üretimi ise %2,8 oranında azalışla 80,0 milyon ton oldu.

DEĞERLENDİRME

2023 yılında Türkiye’nin ham çelik üretimi, Nisan ayından itibaren yatay bir seyir izlemiş yılın üçüncü çeyreğinde ise artış eğilimine girmiştir. Bu eğilim Kasım ayında da devam ederek üretim bir önceki yılın aynı ayına göre %25,4 oranında artış göstermiştir. Söz konusu kısmi toparlanmada, ülkemizin güneyinde meydana gelen deprem felaketinden sonra bölgedeki tüm tesislerin üretime başlaması, enerji girdi maliyetlerinin makul seviyelere düşmesi ve yılın 3. çeyreğinden itibaren, 6 milyon ton civarında yeni kapasitelerin devreye girmesi etkili olmuştur. Ancak, en fazla üretim artışının yaşandığı aylarda dahi, üretim son üç yıldaki ortalamanın altında kalmıştır. 2021 yılında 3,4 milyon ton seviyesine ulaşan aylık ortalama üretimin 2023 yılında 2,8 milyon tonun altında kalmış olması bu durumu teyit etmektedir. Diğer taraftan, 2023 yılının ilk 11 ayında çelik ürünleri ihracatında %34,4, ham çelik üretiminde ise %6,1 azalış varken, ithalatın %18,3 artması, Ülkemizde %50’ye yaklaşan atıl kapasiteye rağmen, tüketimde yaşanan %17 oranındaki artışın, yurtdışına transfer edildiğini göstermektedir. 2021 yılı esas alındığında, ihracattaki düşüşün %50’ye yaklaştığı görülmektedir. 2023 yılının 2. yarısında devreye giren yeni kapasiteler sayesinde, 2024 yılında üretim ve ihracat rakamlarında önemli artış öngörülmektedir. Sektörümüzdeki yatırım artışlarını ağırlıklı bir şekilde yurt içi tüketimdeki artışlar desteklemektedir. Kapasite kullanım oranlarının 2021 yılındaki %75 seviyesine ulaşabilmesi için, ilk aşamada 2023 yılının ikinci yarısında devreye giren yatırımların yurt içi tüketimle desteklenmesi önem taşımaktadır. Bu durumun, yeni yatırımların devam etmesi açısından da olumlu bir atmosfer oluşturması beklenmektedir.

2024’te enerji maliyetlerinin makul seviyelerde kalması, dampingli ve devlet destekli ürün ithalatına karşı etkin koruma tedbirlerinin uygulanması ve Dahilde İşleme Rejimi’nin yurt içi girdi tedariğini engellemeyecek çerçeveye oturtulmasıyla birlikte, kapasite kullanım oranlarının artacağı, sektörün 2021’deki 40,4 milyon tonluk üretim seviyesini aşacağı ve 2022’deki 15,2 milyon tonluk ihracat seviyesini geride bırakarak Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına önemli ölçüde katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.