Nisan ayının ilk yarısında, Türkiye'de kaynaklı çelik borular (S235) için ihracat teklifleri 5$/ton azalarak, 592$/ton FOB seviyesine geriledi. Bu durumun arkasında, Avrupalı şirketlerden gelen talebin beklentilerin altında seyretmesi yatıyor. Alıcılar, fiyatlarda indirim talep ederek anlaşmaları sonuçlandırmak için acele etmiyorlar. Bu koşullar altında, boru fabrikaları ek maliyetleri satış fiyatlarına yansıtmakta zorlanıyor. Bu maliyet artışı, boru yapımında kullanılan sıcak haddelenmiş ruloların yerel üreticilerinin Haziran teslimatları için taleplerini ton başına 20$ artırmasının ardından ortaya çıkmıştır.

Kuzey Amerika bölgesinde, OCTG p110 borularının fiyatı Nisan ayının ilk on gününde sabit kalarak, 2350$/mt FOB seviyesinde devam etti. Petrol ve gaz şirketleri, yalnızca acil ihtiyaç duyduklarında boru satın alma eğiliminde. Bunun altında yatan nedenlerden biri de petrol ve gaz üreticilerinin karamsarlığı. Bu durum, 3 Nisan tarihinde OPEC zirvesinde alınan kararla daha da belirginleşti. Kartel üyeleri, Mayıs ayında petrol üretimini günlük 135 bin varil artırarak 411 bin varile çıkarmaya karar verdiler. Bu karar, piyasalara önemli miktarda ek kaynak girişi ve petrol fiyatlarında daha fazla düşüş anlamına geliyor.

Bu koşullar altında, şirketlerin üretimi artırmaya yönelik yatırımlarda bulunmaları için bir teşvik bulunmuyor. Bu da doğrudan petrol ve gaz borularına olan talebi azaltıyor. Nisan ayının ilk on gününde, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki faaliyet gösteren petrol kulesi sayısı, bir önceki yıla göre 30 birim azalarak 590 birime geriledi.

Mart ayı sonundan Nisan ayı başına kadar, Londra ICE borsasında Brent ham petrol fiyatları 74,6$/varilden 60,5$/varile düştü. Bu durum, Avrupa ve Kuzey Amerika'daki büyük ticaret katlarında doğal gaz maliyetlerinde bir düşüşe yol açtı. Bu gelişmeler, çelik boru piyasalarını etkileyerek, fiyatların ve taleplerin dalgalanmasına neden oluyor.