YİSAD – Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneği Başkanı Tayfun İşeri ile “Dünya ve Türkiye Çelik sektörünün genel durumu, piyasalardaki önemli gelişmelerin demir çelik sektörüne olan etkileri ve 2024 yılı çelik sektörü değerlendirmesi” üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajımızı sizlerle paylaşıyor ve Sayın Tayfun İşeri’ye değerli görüşlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Keyifli okumalar…

Dünya ve Türkiye çelik sektöründe 2023 yılı yorumunu sizden alabilir miyiz?

Öncelikle Cumhuriyetimizin 100.Yılını kutlarken Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet yolunda başlattığı bağımsızlığımızın daha iyi yarınlar için umutla, azimle ve gayretlerimizle sektör olarak İkinci Yüz Yıla taşımaya hazır olduğumuzu ifade etmeliyim. Bu arada sizlerin de yeni atılımınız ile ülkemize faydalı hizmetler vereceğinizi düşünüyorum ve sizlere başarılar diliyorum. 2023 yılı ile ilgili birçok arkadaşım sizlere kendi pencerelerinden yorumlar yapacaktır. Dolayısıyla ben demir çelik sektöründe son 15 yıldaki gelişmelere değinerek bugün gelinen durum hakkında bilgi vermek isterim.

15 yıl önce sektörümüzde konuşulan en önemli konular başlıkları ile şöyleydi:

- Ülkelerin Çelik Üretimi, Kapasite Kullanım ve Büyümeleri

- Ülkelerin Çelik Tüketimleri, İthalat ve İhracatları

- Üretim Maliyetlerinin Ülkelere ve Yöntemlerine Göre Seviyelerinin Hesaplanması

- Dünyada Globalleşme Adına Serbest Ticaretin Anti- Damping ve Devlet Destekleri Uygulamaları ile Adil Ticaretin Başlatıldığı Yani Haksız Rekabetin Önüne Geçilmeye Çalışılması

- Dünya Ticaret Örgütünün Varlığı ve Önemi

- ÇİN Dünya Çelik Üretiminin %50’sini gerçekleştiriyor.

Ancak 5-6 yıl önce bazı korumacılık önlemleri ile ticaretin şekli değişmeye başladı:

- ABD Eski Başkanı Donald Trump, ulusal güvenliklerinin tehdit altında olduğunu söyleyerek bugüne kadar hiçbir başkanın kullanmadığı 232. Maddeyi Demir Çelik ve Alüminyum için %25 ve %10 ithalat vergisi koyarak ABD Pazarına ithalatı kesmek için uygulamaya aldı.

- Avrupa Birliği, ABD’nin 232.maddesine karşılık mecburen koruma tedbirlerini ülkelere kota koyarak sınırlama getirdi.

- Böylece yıllardır tüm dünya globalleşmeyi konuşurken, ticaret bölgeselleşmeye dönüştü.

- Ayrıca dünyanın en büyük pazarlarından olan ABD ve AB dolaylı ithalata da önlem aldı.

- Covid-19 dönemi ardından “canlanma” dönemi başladı.

Peki bugün geldiğimiz nokta ve çelik sektörünü etkileyebilecek konulardan bazıları nedir?

- Çin, dünya üretiminin %50’sinden fazlasını temsil ediyor.

- Hindistan büyüyor, Uzak Doğu ve Kuzey Afrika yatırım yaparak pazarlarımızı tehdit ediyor.

- Korumanın verdiği avantaj ile yüksek kârlılıkları sayesinde ABD 40 yıldır yenilemediği ekonomik ömrünü doldurmuş, maliyeti yüksek tesislerini yeni yatırımlarla yeniledi ve yatırımları devam ediyor.

- AB, Sınırda Karbon Vergisi / Yeşil dönüşüm kapsamında Elektrikli Ark Ocak yatırım projelerine başlıyor ve Hidrojen kullanımını ön plana çıkarıyor.

Esas soru; Çelik Sektörü Bölgeselleşmeden Yöreselleşmeye gidecek mi?

Türkiye Yurtdışına açık Pazar olarak ithalata karşı önlem alacak m?

Önümüzdeki dönemde yani 2024 yılında çelik talebini etkileyebilecek ve 2023 yılından sarkan konular:

- Rusya-Ukrayna savaşı… Rusya’ya gelecek yaptırımların etkisi

- Türkiye depremi ve olabilecek depremlere karşı alınacak önlemler.

- Şu anda şiddetle devam eden Filistin-İsrail savaşı

- Bunların dışında son 20 yıldır yaşanmayan 2 önemli konu daha var:

Enflasyon… Her ne kadar Türkiye bir nebze yaşamış olsa da dünya bunu unutmuştu.

Faiz… Amerika en son %15 faizleri 1980’li yılların başında yaşamış ve uzun zamandır %5.5 faizleri ilk defa yaşıyorlar.

Demir Çelik sektörü 2023 ylını bir şekilde tamamladı ancak, 2024 yılı en çok ihracata ihtiyacımızın olduğu yıl olacaktır. ABD ve AB’de taleplerde ciddi artış olmaz ise veya %25 Vergi/Kotalar kalkmadığı sürece sıkıntı olacaktır.

Saygılarımla

(Bu içerik SteelTürk Dergisi tarafından hazırlanmıştır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz.)